Celâlüddîn
"Hakikati avucunuzun içine alamazsınız. Ona ancak parmaklarınızı değdirebilirsiniz. Parmaklarınızın uçlarını. Parmak uçlarınızı."
9 Eylül 2023 Cumartesi
Bir Hadis-i Şerifin Hayatımızdaki Çarpıcı Yansıması
7 Haziran 2023 Çarşamba
Abdest
Müslümanın eli-yüzü temiz olur. Onda başkalarını rahatsız eden manzaralar ve kokular bulunmaz. Pırıl pırıldır, adeta çiçek gibidir. Saçı-başı düzgündür. Bizi böyle yapan şeylerin başında da abdest gelir. Abdestsiz dışarıya çıkmamak, yere abdestsiz basmamak büyüklerin adetlerindendir.
Abdest alışkanlığını edinen biri hem madden hem manen temiz olur. Abdestliyken ölen şehit olur (Kenzü’l-Ummâl, h. no: 41290). Rızkı bereketli olur. Hem abdest ahirette sahibine nur olur (Buhârî, Vudû, 3).
Öte yandan ibadetlerin ifasını zorlaştıran en başlıca farktörlerden biri abdestsizliktir. Çünkü abdestsiz insanı şeytan daha kolay kandırabilir. Ayrıca abdestsiz birinde iki tane tembellik olur. Bunların birincisi abdeste, ikincisi ibadete karşı olan tembelliktir. Şöyle ki abdestli gezen biri söz gelimi Kur'an'ı açıp hemen okuyabilir, ezan okunsa camiye girip hemen namazını kılabilir. Hal böyleyken bir tembelliği yenmek iki tembelliği yenmekten daha kolaydır.
Son olarak abdest günahlardan alıkoyar. İnsan normalde işleyeceği bir günahı, söyleyeceği kötü bir sözü abdestli oluşuna hürmeten insafa gelir de terk eder. Bu yönüyle abdest bizi günahlardan koruyan bir kalkan gibidir.
Abdestli dolaşalım, hem madden hem manen arınalım.
"Günahlardan arınır elin ayağın yüzün,
Abdest aldığın zaman nura bulanır özün."
30 Mayıs 2023 Salı
Zihnimizdeki Hançer: Keşke
7 Mayıs 2023 Pazar
Bizim Yüzümüzden
23 Ocak 2023 Pazartesi
Son Fırsat
12 Ocak 2023 Perşembe
İmam Ebû Hanife (r.a.)
7 Ocak 2023 Cumartesi
Mü'min ve Münafık
27 Aralık 2022 Salı
Kalp
21 Kasım 2022 Pazartesi
Emel ve Ecel
Buhârî'de geçen bir hadise göre efendimiz (s.a.s.) bir gün yere bir çizgi çiziyor. "Bakın bu insandır." diyor. Onun yanına bir çizgi daha çiziyor. "Bu da onun emelidir." diyor. En geriye bir çizgi daha çizip "Bu ise ecelidir." diyor.
Sonra da "İşte insan emelinin peşinde koşarken eceli de onun peşinde koşar ve bir gün onu yakalar." buyuruyor. (Buhârî, Rikak, 4)
Emel ve ecel.
Dünyalık arzular, hedefler, planlar emeldir. İnsan bu emellere koşarken ecelini unutursa gafil avlanır ve ölüme hazırlıksız yakalanır.
Öyleyse eceli bir an olsun akıldan çıkarmamalıyız.
"Gözüm nuru, yalan dünyada imkân-ı bekâ (sürekli kalmak) yoktur.
Yalan dünyaya aldanmak kadar vâzıh (açık) hatâ yoktur."