6 Ocak 2021 Çarşamba

Beyitler; Naat, İlâhî Aşk ve Öğütler, İlim, Ölüm Konularında

Birkaç yıldır kullandığım Twitter hesabım ilgi-alakalarınıza mazhar olarak hatırı sayılır bir kitleye hitap eder hale geldi. Aslında bir not defteri gibi kullandığım bu hesaptaki paylaşımlar maalesef zamanla kayboluyor ve bu durum beni üzüyor. Ben de hem bunun önüne geçmek hem de en çok ilginizi çeken ve öne çıkan beyitleri "naatlar", "ilâhî aşk ve öğütler", "ilim", "ölüm" başlıklarıyla bir araya getirdim. İstifadeli olması temennisiyle.

NAAT SEÇKİSİ


"Aşkınla senin olmayan âşüfte vü hayrân,
Âdem mi sanır kendini insân arasında..?"

"Âdem ki henüz tîn idi ummân arasında,
İsmin okudu sûre-i Rahmân arasında.."

"Vücûdun bir kitâb-ı âsümânî ya Resûlallah,
Ki tenzîl etti Mevlâ arza ânı ya Resûlallah..
Senin vasf-ı şerîfinle ben oldum mest-i lâ ya’kil, Dil-i şeydâ ezelden böyle hayrân ya Resûlallah.."

Kısaca: Senin vücudun Allah Teâlâ’nın ne harikalar yarattığını insanlara göstermek üzere gökten yere indirilmiş bir ilâhî kitap gibi ya Resûlallâh, Mübarek vasfını duyunca aklım başımdan gitti; kendimden geçtim. Bu deli gönül ezelden beri sana hayran ya Resûlullah..

"Sen bir taze haber gibi gelmiştin unutmadım,
Her gelişin bir taze haberdi, unutmadım..
Toprağa düşen tohum, onda gizlenen renk, şekil, koku,
Senin için biçimlenirdi, renklenirdi, kokardı senin için, unutmadım.."

"Ey aşk, ey dirilik soluğu, ey evrenin hareket kaynağı,
Nasıl unuturum, nasıl unuturum, hiç unutmadım.."

"Rahmeten li'l âleminsin hem şefîul müznibîn,
Bâb-ı ihsânında saf tutmuş cemîu'l mücrimîn.."

"Her kim ki olur iş bu cihân yâr-i Muhammed,
Elbette olur uhrâda ol câr-i Muhammed.."

"Mâil oldum bahçesinde hurmaya,
Takâtım kalmadı aslâ durmaya..
Ol Medine Ravzasını görmeye,
Görmeyince alma yâ rab cânımı.."

"Hak nasib eylese bizde varalım,
O çöllerin sâfâsını görelim..
Ravzasın eşiğine yüzler sürelim,
Sürmeyince alma yâ rab cânımı.."

"Doğdu ol saatte ol sultan-ı dîn,
Nûra gark oldu semâvât-ü zemîn.."

"Ve mâ medahtü Muhammeden bi makâletî,
Ve lâkin medahtü makâletî bi Muhammedin.."
[Ben sözlerimle Muhammed'i (s.a.s) övemem,
Fakat sözlerimi Muhammed'den (s.a.s) bahsederek överim/ sözlerim O'ndan bahsederek değer kazanır..]

"Bir kurtuluş kandili gibi idrak ettiğimiz,
Tan yıldızı da doğmuştu.."

"Derdinle doldum, bilmezem n'oldum,
Yandım kül oldum, nâr-ı aşkınla.."

"Bahr-i aşkta bî-karârım yâ Resûlallah meded."

"Lebin vasfında sultânım dehân âşık zebân âşık,
Sana ey mihr-i tâbânım zemîn âşık zamân âşık.
Vücûd-i âleme bâis vücûdun olduğu zâhir,
Mine'l-evvel ile’l-âhir sana kevn ü mekân âşık."

[Sultanım! Allah'ın kelamını ileten o güzelim dudağına ağız aşık, dil aşıktır.
Ey parıldayan güneşim! Sana hem yeryüzü hem zaman aşıktır.
Şu kainatın yaratılmasına mübarek vücudunun sebep olduğunu bilmeyen yok.
Bu yüzden ilk gününden son gününe kadar sana bütün kainat aşıktır.]

"Siyah gözlerine beni de götür,
Artık bu yerlere sığamıyorum.."

"Elâ ey mefhar-i âlem sana kevn ü mekân âşık,
Döner nûrun ile devrân sana cân ü cihân âşık.."

"Meh-cemâlin mir'ât-ı Hakk ey Habîb-i Kibriyâ,
Vechinde gizlidir sırr-ı Sübhân yâ Resûlallah..
Sana ümmet olmak öyle yüce bir ni'mettir ki,
'Küntüm hayra' buyurmuştur Kur`ân yâ Resûlallah.."

"Yüzü kâre âsî-i bî-çâreyiz eyleme red,
Ey nebîler pâdişâhı fahr-ı âlem el-meded.."

"Beni nefsim esîr etti, meded kıl yâ Resûlallah,
Günahlarla hakîr etti, meded kıl yâ Resûlallah.."

"Cihânın cânısın sensiz vücûdumda hayât olmaz,
Bana senden cüdâ olmak gibi müşkil memât olmaz.."

"Ey şâh-ı enbiyâ sen o hikmet-şi'ârsın,
Âhir-zamâna bir gül-i evvel-bahârsın.."

"Can ü dilden aşıkam billahi Beytullâh’a ben..
Başladım şimden geru nat-ı Rasûlullâh’a ben.."

"Sen kokmayan gülü neyleyim,
Neyleyim sensiz baharı.."

"Nebîler rûz-i mahşerde şefâat bekliyor senden,
Gönül şehrinde her methe sezâsın yâ Resûlallah.."

"Muhammed'in (sas) methini edelim baş üstüne,
Zîrâ ki ol Muhammed (sas) yürüdü arş üstüne.."

"Göz seni görmeli, ağız seni söylemeli,
Bütün deniz kıyılarında seni beklemeli.."

"Aşık Yunus’un canı, ilm ü şefaat kânı,
Alemlerin sultanı, sensin ya Rasûlallah."

"Senin aşkın kamu derde devâdır yâ Resûlallah,
Seni görmekliğe bin cân bahâdır yâ Resûlallah.."

"Geldi nice peygamber-i zî-şân bu cihâna,
Sen cümlesine seyyid ü servetsin efendim.."

"Mevcût idi zâtın yoğ iken âlem ü Âdem,
Sen evvel idin hem de nihâyetsin efendim.."

"Cemâlinden cemî âlem münevver,
Kemâlinden ânın Sübhân'ı buldum.."

"Şefkat etmek bî-kes ü bî-çâreye,
Âdetindir yâ Resûlallah senin.."

"Gönül nûr-i cemâlinden habîbim bir ziyâ ister,
Gözüm hâk-i rehinden ey tabîbim tûtiyâ ister.."

- Ey sevgilim, gönül senin güzelliğinin nurundan bir parçacık ışık ister.
Ey tabibim, gözüm senin yolunun toprağından bir zerrecik sürme ister.

"Gördünse cânân illerin, Bülbül haber vergil bize..
Koktunsa yârin güllerin, Bülbül haber vergil bize.."

"Aşkınla senin olmayan âşüfte vü hayrân,
Âdem mi sanır kendini insân arasında?"

"Firâkın âteşinden mahz-ı nârım yâ Resûlallah,
Gönül hicrân gözüm kân bî-karârım yâ Resûlallah.."

"Garîb bir andelîbim zâr ü zârım yâ Resûlallah,
Visâlindir demâdem intizârım yâ Resûlallah.."

"Ey şâh-ı enbiyâ sen o hikmet-şi'ârsın,
Âhir-zamâna bir gül-i evvel-bahârsın.."

"Gül derip gül yüzünden armağanlar taşısam,
Çoraklaşan şu dünya yemyeşil diyâr olur..
Ey bülbülün sevdâsı, sultânı gülistânın,
Sensiz bütün mevsimler bize sonbahar olur.."

“Ben Resûl-i Kibriyânın, bülbül-i nâlânıyım,
Mücrimim gerçi, cemâl-i Mustafâ hayrânıyım."

"Bûy-ı vaslındır muattar eyleyen sümbülleri,
Nûr cemâlinden eserdir bâğ-ı aşkın gülleri.
Gül cemâlindir Habîbim mest eden bülbülleri.."

"Güneş güzel yüzünden parlaklık aldı ey Gül,
Acep hayran olmadan hangi göz bakar sana?"

Hz. Adem'in Cennetten Çıkarılışına Farklı Bir Bakış;

"Duyunca makdem-i teşrîfin Âdem sulb-i pâkinden,
Değişdi habbeye bâğ-ı cinânı yâ Resûlallah.."

[Hz. Adem Senin dünyaya teşrifinin kendi temiz soyundan olacağını duyunca,
Cennet bahçelerini bir buğday tanesine değişti ey Allah’ın Resulü.."

"ومامَدَحْتُ مُحَمَّداً بِمَقَالَتِى، وَلٰكِنْ مَدَحْتُ مَقَالَتِى بِمُحَمَّدٍ.."

[Ben sözlerimle Hz. Muhammed'i (sas) övmedim,
Fakat sözlerim ondan bahsetmekle güzellik kazandı..]

O'na dokunan her şey onunla güzellik kazanır.
Ayın, güneşin ışığını O'nun nurundan aldığı gibi..

"Bir güzelin meftûnuyum,
Alem O'nun dîvânesi.."

"إن صح ما أبصرت في منامي، فأنت مبعوث إلى الأنام.." "İn sahha mâ ebsartü fî menâmî, Fe ente mebûsün ile'l enâmî.."

Efendimizin annesi Hz. Âmine'nin, vefatından dakikalar önce efendimizin minik ellerini tutup gözyaşları içinde ona okuduğu şiiri ve ikrarı:
"Eğer rüyada gördüğüm doğruysa, Sen insanlığa gönderilmiş olan peygambersin.."

"محمد: اشرف الاعراب و العجم، محمد: خير من يمشي عَلَى قدم.. محمد: طابت الدنيا ببعثته، محمد: جاء بالايات و الحكم.." 

[Muhammedün: Eşrafü'l a'râb-i ve-l acemi, Muhammedün: Hayru men yemşi alâ gademi.. Muhammedün: Tâbeti'd dünyâ bi bi'setihi, Muhammedün: Câe bi'l âyati ve'l hıkemi..]

Muhammed: Arabın ve Acem'in en şereflisi, Muhammed: Ayaklarıyla yürüyenlerin en hayırlısı.. Muhammed: Dünya O'nun peygamberliğiyle güzelleşti, Muhammed: Ayetler ve hikmetler getirdi..

"Sabah nûrunu O’nun çehresinden aldı,
Gece ise karanlığını O’nun siyah saçlarından.."

"وَأَجْمَلُ مِنكَ لَم تَرَ قَطُّ عَيني، وَأَطْيَب مِنكَ لَم تَلِدِ النِساءُ.. خُلِقتَ مُبَرَّءً مِن كُلِّ عَيبٍ، كَأَنَّكَ قَد خُلِقتَ كَما تَشاءُ.."

"Yâ Resûlallah; Senden daha güzelini gözler görmedi, Senden daha iyisini doğurmadı kadınlar..
Bütün ayıplardan berî yaratıldın Sen, Sanki nasıl istidinse öyle yaratıldın Sen.."

"Ay u güneş, yedi yıldız seni över kamu düpdüz,
Senin sözünden ayruk söz hatâdır yâ Resûlallâh.."

"Bâd-ı sabâ selâm söyle o yâre,
Pek göresim geldi illerimizi,
Gönül arzu çeker ammâ ne çâre;
N'ideyim tutan var yollarımızı.."

İLÂHÎ AŞK ve ÖĞÜTLER


"Yazıktır alemde şâh iken gedâ olmayasın,
Secdeler eyle ki merdûd-i Hüdâ olmayasın.." 

"Sıhhatle selâmet ver, lutfeyle Kerîm Allah..
Kulluğuna tâkat ver, lutfeyle Kerîm Allah.." 

"Yanmayan kamıştan ney olmaz.." 

"Eğriyim diyen yarın doğrulur,
Doğruyum diyen yarın eğrilir.." 

"Ey pâdişâh-ı zü'l-celâl,
Gönlüm sana döndür benim bu gece.." 

"İşitin ey yârenler aşk bir güneşe benzer,
Aşkı olmayan gönül misâl-i taşa benzer.." 

"İstiyorsan Hakk'a varmayı,
Meslek edin gönül almayı.." 

"Sağ u solum gözler idim dost yüzünü görsem deyu,
Ben taşrada arar idim ol cân içinde cân imiş.." 

"Kalbini pâk etmeyen görmez cemâl-i vahdeti,
Nefsini hâk etmeyen bulmaz kemâl-i rıf'ati.." 

"Kalb-i mü'min ki arş-ı Rahmân'dır,
Ânı yıkmak ziyâde tuğyândır.." 

"Senden bu cihân içre nişân ister idim ben,
Âhir şunu bildim ki; cihân hep senmişsin.." 

"Ne feryâd edersin divâne bülbül?
Senin bu feryâdın gülşene kalsın..
Bu dünyada eremezsen murâda,
Huzûru mahşere, divâna kalsın.." 

"İzzin celâlin hakkıy'çün bir çâre kıl mevlâm bana,
Tâ cümleden fâriğ olup meyl eyleyem senden yana.." 

"Dalayım aşkın bahrine, gavvâs olayım bir zaman,
İsteyeyim dâim seni, seyyâh olayım bir zaman.." 

"Erenler meclisinde deste kızıl gül idim,
Açıldım, ele geldim, soldum ise ne oldu?" 

"Dânişmentler, âlimler medresede bulduysa,
Ben harâbât içinde buldum ise ne oldu?" 

"Yanılıp bunca günâhı eyledim nisyân ile,
Hazretine nice varsın bu kulun isyân ile?
Fahr-i âlem hürmetine, izzetine yâ İlâh,
Cennete gönder beni îmân ile ihsân ile.." 

"Ben taşrada arar iken,
Ol cân içinde cân imiş." 

"Bir Hüdâ'dan gayrı yârı istemem,
Ol gülün indinde hârı istemem.." 

"Yüz bin cefâ kılsan bana,
Senden yüzüm döndürmezem.." 

"Ne ilmim var ne tâatim, 
Ne gücüm var ne tâkatim,
Meğer senin inâyetin,
Ede yüzüm ak Çalab'ım.. 

"Bize dîdâr gerek, dünya gerekmez,
Bize mânâ gerek dâvâ gerekmez..
Bize aşk şerbetinden sun a sâkî!
Bize uçmaklarda kevser gerekmez.." 

"Yunus okur diller ile,
Ol kumru bülbüller ile,
Hakkı seven kullar ile, 
Çağırayım mevlam seni.." 

"Ne tamuda yer eyledim,
Ne uçmakta köşk bağladım,
Senin için çok ağladım,
Bana seni gerek seni.." 

"Korkma tamudan eğer âşık isen,
Bülbül olanın yeri gülzâr olur.." 

"Eşrefî sâ’atdir ol dem aşıkân bidâr olur
 Kimde var aşkın nişânı zâr olur vakt-i seher.." 

"Ahîlere ahret gerek,
Mecnûn'lara Leylâ gerek,
Bana seni gerek seni.." 

"Bilmişim dünya halini,
Terk ettim kıyl ü kalini,
Başım açık, ayak yalın, 
Çağırayım mevlam seni.." 

"İlâhî bir aşk ver bana ben benliğim bilmeyeyim,
Bir gül olayım biteyim açıluban solmayayım.." 



"Düşün ki coğrafyanın en güzel yerindeyiz,
En güzel günlerinde gençliğimizin.."

"Duymazdım durgun suların bezgin türkülerini,
Alışmak ölümün bir başka adıymış bilmezdim.."

"Âlemde bu gönlüm gibi zulmet-zede yok,
Bahtım gibi bir baht-ı siyah kimsede yok.."

"Ehl-i temkînem beni benzetme ey gül bülbüle,
Derde yok sabrı onun her lahzâ bin feryâdı var.."

"Cânâne cefâ kılsa n’ola câna safâdur,
Ağyâr elemin çekdüğümüz ya ne belâdur!"

"Yola çıkıp varmayan, yoldan çıkıp varan yoktur.."

“Bir şey beklemeyen kimse, hür olur..”

"Rüzgâr gibi ağustos geçti ellerimizden.." 

"Yağma edersen varlığın, gider gönülden darlığın.." 

“Âlem-i sûrette mir’ât-ı mücellâdur gönül..” 

"Likâü'l halîl, Şifâü'l alîl.."

[Dost ile buluşmak hastaya şifadır..]

"Arifler ortasında sofilik satmayalar,
İhlas ile bu aşka riyâyı katmayalar..
Ya bildiğini söyle, ya bir bilirden işit,
Teslimlik ucunu tut, sözü uzatmayalar.."

"Yûnus der ki ey hoca,
İstersen var bin hacca,
Hepisinden iyice,
Bir gönüle girmektir.."  

"Gün olur ey meh-i nâzım bu sabâhat da geçer..
Bizi hicrânda koyan bu şeb-i hayret de geçer..”

"Efendim sana kim derler, ne yerdensin, nedir adın?
Cefâyı kimden öğrendin â zâlim, kimdir üstâdın?"

"Neş’eyle geçen ömrümü eyvâh keder ettin,
Şen gönlümü bir kül gibi yaktın heder ettin.."

"Titrer yüreğim her ne zaman yâdıma gelsen,
Kan ağlar içim hâtır-ı nâ-şâdıma gelsen.."

"Ümidini kestiğin her şeyden azade,
Ümit ettiğin her şeyin de kölesisin.."

"Sana durlanmış kelimeler getireceğim,
Pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler.."

"Uyumak istiyorum, başım bir cenk meydanı,
Harfsiz ve kelimesiz düşünmek yaradanı.."

"Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya,
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.."

"Gönlüm yürü var yârine ağyâre kapılma,
Gül goncası bul kokla, sakın hâre kapılma."

"Yokmuş bir âha ey gül-i ra’nâ tahammülün,
Bağrın ne yaktın âteş-i hasretle bülbülün.."

"Sen de Leylâ'dan mı öğrendin cefâkâr olmayı?"

"Gitme bu gece bezm-i safâdan ne olur kal.."

“Ve ben bütün yapraklarımı döküyorken şimdi,
'Eylül' diyorsun, tam da orada başlıyor ayrılık.”

"Cânibi mâşuktan olmazsa muhabbet âşığa,
Sa’yi âşık âşığı mâşuğa îsâl eylemez." 

- Sevilen tarafından sevene bir muhabbet olmazsa,
Sevenin gayreti onu sevdiğine ulaştırmaz.

“Ne mal iledir, ne sâl (yaş) iledir.
Beyim ululuk kemâl iledir.”

"Meşveretsiz kim ki bir iş işleye,
Şol nedâmet parmağın çok dişleye.."

"Dünyayı bilen aldanmaz,
Ahireti bilen aldatmaz."

“Nefsimiz iledir daim harbimiz,
Cahili-ü nâdânla kavga gerekmez.”

“Vefâ her kimseden kim istedim andan cefâ gördüm,
Kimi kim bî-vefâ dünyâda gördüm, bî-vefâ gördüm."

"Bu sekiz şeydir belâ-yı ehl-i dünyâ bil yakîn,
Hırs u şehvet fahr u ziynet lu'b ü gaflet kibr ü kîn."

"Neş’eyle geçen ömrümü eyvah keder ettin,
Şen gönlümü bir kül gibi yaktın heder ettin.."

"el-Abdü hürrun in kanea, ve'l-Hürru abdü'n in tamea."
- Köle kanaat ederse hürdür, Hür tamah ederse köledir. Yeme tamah eden kuş tuzağa tutulur..

"İlâhî izzetin hakkı bu gönle sen tahâret ver,
Habibin Mustafâ hakkı hevâlardan ferâgat ver.." 

"İlâhi cennet evine, girenlerden eyle bizi,
Varub anda cemâlini, görenlerden eyle bizi.." 

"Kurulur pazar-ı vuslat yâr ile vakt-i seher,
Göz yaşı nakdin verenler mâl alır vakt-i seher.." 

"Bâd eser cânân ilinden mest ider âşıkları,
Bû-yi cânânı duyanlar mest olur vakt-i seher.." 

“Her yerde fakat ârifin kalbindedir Allah,
Yoksa sen onu arz u semâvâtta mı sandın?” 

"Okunur dilde destanın, açılır bağ ü bostanın,
Sen baktığın gülistanın, gülleri solmaz Allah'ım.." 

"Her ne ef'âl ü amel olsa netîcesi kusûr,
Dilerim tahvîl edesin yâ Muhavvil yâ Ğafûr.." 

"Kerem kıl kesme sultânım keremin bî-nevâlardan,
Kerem-kâne yakışır mı kerem kesmek gedâlardan?" 

"Çok mukbili gördüm ki güler içi kan ağlar,
Handân görünen herkesi hürrem mi sanırsın?"

"Aşk derdinin dâvası kabil-i dermân değil,
Terk-i cân derler bu derdin mûteber dermânına."

“Biz o âşıklarız ki, yaramız merhem kabul etmez;
Gönül hem mutlaka iyileşecek bir ilâç ister, hem kabul etmez..”

"Yâr için ağyâre minnet ettiğim aybeyleme,
Bâğ-ı bân bir gül için bin hâreye hizmetkâr olur.."

"Hâl-i bâğ-ı bülbülü dîvâneden sormak gerek,
Hâl-i Mecnûn'u velî mestâneden sormak gerek.."

"Ârif ol gönlünden âhar bir yere kılma nazar,
Aç gözün, kaldır hicâbı sende gayrullahı gör.."

"Ârif ol ilm-i ledünnden ders alup Allah'ı bil,
Kalma kıyl ü kâl içinde vâiz-i hülyâ gibi.."

"Ele geleni yersin, dile geleni dersin,
Böyle dervişlik dursun, sen derviş olamazsın.." 

"Gel bir eyyâm elem-i cevrden âzâd olalım,
Zevki tebdîl idelim hicr ü gâma şâd olalım."

"Küf tutmaz elmastır aslımız bizim,
Hazreti Âdem’dir neslimiz bizim."

"Hatırımdan çıkmaz asla ahd-ü peymânın senin,
Âşıkı mahveylemek mi lûtf û ihsânın senin?"

"Dertliyim ruhuma hicrânımı sardım da yine,
İnlerim, şimdi uzaklarda solan gün gibiyim.
Gecenin rengini kattım içimin mâtemine,
Sönen ümîd ile günden güne ölgün gibiyim."

"Var mı hiçbir fert ki bulmuş intizamı âlemi
 Bakma dünya işidir bu dâima viran gider."

"Dervîşlik dedikleri hırka ile tâç değil,
Gönlün dervîş eyleyen hırkaya muhtâç değil."

"Ârif ile sohbet etmek dürr ü mercân incidir,
Câhil ile sohbet etmek günde bin cân incitir."

"Söylesem âlem güler, ketmeylesem gönlüm yanar,
Söylenilmez, ketmolunmaz, böyle bir hâletteyim.."

"Eksik olmaz gamımız bunca ki bizden gam alıp;
Her gelen gamlı gider şâd gelip yanımıza.."

"Ganîdir aşk ile gönlüm, ne mülküm ne menâlim var..
Ne vasl-ı yâra handânam, ne hicrândan melâlim var.."

"Mübtelâ-yı aşk olan elbette cânanın arar,
Böyledir kânun-ı Hakk derd ehli dermânın arar.."

"Her ne yüzle baksa göz âyînede kendin görür,
Vechini pâk eyle kim mir’âta bühtân olmasın.."

"Cirmim sagîr, cürmüm kebîr,
Ömrüm kasîr, emrim asîr.."

"Öyle bir dildâre dil ver eyleye dilşâd seni,
Öyle bir dâmeni tut ki ede ber-murâd seni.."

"De 'Bismillâhirrahmânirrahîm'i,
Bulasın tâ tarîk-i müstakîmi.."

"Adımız miskindir bizim,
Düşmanımız kindir bizim,
Biz kimseye kin tutmayız,
Kamu âlem birdir bize.."

"Gonca gülsün gül açılsın cûy feryâd eylesin,
Sen dur ey bülbül biraz gülşende yârim söylesin.."

"Çile-i aşka giriftâr olmayan derviş m'olur?
Gece gündüz derd ile zâr olmayan derviş m'olur?
Âşıkın gönlüne nûr-ı aşk dolar deryâ-misâl,
İçi dışı dolu envâr olmayan derviş m'olur?"

"Âşık eğer izzet davası güder de, zelîl olmazsa,
Vuslatı bırak; selâma bile muhtaç olur..”

"Edep iledir nizâm-ı âlem,
Edep iledir kemâl-i âdem.."

İLİM


“Rütbetü'l-ılmi a'le'r-rüteb/
İlim rütbesi rütbelerin en yücesidir.."

"ليس اليتيم الذي قد مات والده، بل اليتيم يتيم العلم و الادب..
 .ليس الغريب في الشام و اليمن، بل الغريب في اللحد و الكفن.."

[Yetim babası ölen kişi değildir, 
Asıl yetim ilmi ve edebi ölen kişidir.
Garip de Şam'da, Yemen'de olan değildir.
Asıl garip mezarda ve kefende olandır..]

"Âlim ölse bile diridir,
Cahil diri olsa bile ölüdür.."

"Ameli olmayan hikmetli söz,
Ödünç alınmış süslü elbise gibidir.."

"İlim, ezber edilen şey değil, 
Ezber edilen şeyden temin edilen faydadır."

"Ezberi olmayan âlim olamaz.
Zihinde bilgi taşımak bilimin zorunlu geleneğidir.".

"مجد التاجر فى كيسه، ومجد العالم فى كراريسه.."

[Tüccarın şerefi ve izzeti kesesinde,
Âlimin şerefi ve izzeti kitaplarındadır..]

"نصف العلم أخطر من الجهل."

[Nısfü'l ılmi, ahtaru mine'l cehli.] 
- Bir şeyi yarım bilmek, hiç bilmemekten daha tehlikelidir

"من ذاق ظلمة الجهل، أدرك أن العلم نور."

- Cehaletin karanlığını tadan, 
İlmin (ne kadar güzel bir) aydınlık olduğunu anlar.

"العلم في الصغر، كالنقش على الحجر."

- Küçükken ilim öğrenmek, 
Yazıyı taşa nakşetmek gibi kalıcıdır.

"لا ينال العلم براحة الجسم."

- Beden rahatlığıyla ilme erşilmez.

"القراءة بلا تأمل، كالأكل بغير هضم."

[el-Kırâetü bilâ teemmülin, ke'l ekl-i bilâ hadmin]
- Düşünmeden okumak, hazmetmeden yemek gibidir.

"Zebaniler dahi dönüp bakamaz,
Bin cehennem olsa ilim ehlini yakamaz."

[Men lem yezük zülle't-ta'lîm-i sâaten, 
Yüblâ bi zülli'l cehli tûle hayâtihi.] 

- Ta'lîmin zilletini bir an olsun tatmayan kimse,
Hayatı boyunca cehâletin zilletiyle sınanır.

"لكل شيء افة، و افة العلم نسيانه." 

[Li külli şey'in âfetün, ve âfetü'l ılmi nisyânuhu]

- Her şeyin bir afeti vardır,
İlmin afeti de unutmaktır.

"لا تطلب العلم رياء، ولا تتركه حياء." 

[Lâ tedlubi'l ılme riyâen, ve lâ tetrukhu hayâen]
- İlmî gösteriş yapmak için isteme. 
(Soru sormaktan çekinip) utanarak da onu terk etme.

"أخي لن تنال العلم إلا بستة سأبينك عن تفصيلها ببيان: ذكاء و حرص و اجتهاد و بلغة، و صحبة أستاذ و طول زمان.."

[Ey kardeşim, ilme altı şey kavuşturur,
Bunları genişçe edeyim sana beyan;
Zeka, heves, gayret ve yetecek kadar mal,
Bir üstadın telkîni ve uzun zaman..]

ÖLÜM


"Geçti artık, göğsümde kuş barınmaz anladım.."

"Nüsha-i aşufte-i cihan-ı ömrüm sorma hiç,
Hat galât, mânâ galât, imlâ galât, inşâ galât.."

"Ömür defterimin değersiz sayfalarını sorma hiç,
Yazılışı yanlış, anlamı yanlış, imlası yanlış, yapısı yanlış.."

"Ömür bahçesinin gülü solmadan, 
Uyan gel gözlerim gafletten uyan,
Ecel birgün bize 'haydi' demeden, 
Uyan gel gözlerim gafletten uyan.."

"Gönül seyretdin mi cihânın hâlin? 
Bu fenâ mülküne gelen gitmekte.."

"Gelin bugün yanalım yarın yanmamak içün, 
Ölelim ölmez iken yine ölmemek içün.. 
Tartalım günâhımız artıralım âhımız, 
Edelim hesabımız hesap olmamak içün.."

"Nedir bu dünyânın işi, terk et beyhûde teşvîşi, 
Eli kazmalı bir kişi, kazar kabrin demedim mi?"

"Dünyaya aşık olan ahirette, 
Ahirete aşık olan dünyada zarara uğrar."

“Âkil oldur, gelmeye dünyâ metâ’ından gurûr,
Müddet-i devr-i felek bir demdür âdem bir nefes..”

"Bezlini evvel bahârın kûha sor hâmûna sor, 
Mâl-i dünyâdan ne alıp gitdiğin Kârûn’a sor.."

"Sezâî şimdi biz bu dükkânda, 
Biraz eğlenip seyrâna geldik.."

"Derdin ne behey âşık bî-çâre neden oldun? 
Bir yerde kararın yok âvâre neden oldun?"

"Ya Rabbenâ hayreyle, Muhammed’e yâr eyle, 
Kabrimizi nur eyle, kabre vardığım gece."

“Dâr-ı dünya bir değirmen, durmadan dâim döner, 
Cism-i insan bir fenerdir, âkıbet bir gün söner.."

"Ey Gafil! Aldanma endamına, fani cihandır bu, 
Kendisi âşikar, ateşi gizli külhandır bu.. 
İnsafı terk eyleme, makam-ı imtihandır bu, 
Gelen gideni görmez, iki kapılı handır bu.."

"Fâni cihâna bakma geçer ömrü sevme kim, 
Ömrün zevâli var (b)u cihânın bekâsı yok.."

Şöyle buyurmuş büyükler:

"كل مشكلة قد تحل كل همِّ قد يزول. إلا الموت! فأعدوا له ما استطعتم.." 

[Her müşkül hâllolur, her sıkıntı giderilir. Ölüm müstesna!
Öyleyse gücünüz yettikçe ona hazırlanın..] 

“Sa’y kılsan dâne dâne eylesen dünyâyı cem,
Dağıtır bâd-ı fenâ âhir ânı hırmen gibi..”

[Çalışıp çabalayarak dünya malını tane tane toplasan,
Sonunda ölüm rüzgârı onu harman gibi savurur..] 

"Beni dünyaya çağırma,
Ona geldim fenâ gördüm.." 

“Bir hâb-ı gaflet içre hayâl-i muhalde,
Geçti nesîm-i subh gibi ömr-i nâzenîn..” 

"Aciz olup yatanda,
Melekler girende,
"Rabbin kimdir?" diye soranda,
N'eylerim Allah'ım?" 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder