7 Haziran 2021 Pazartesi

Mal ve Meyl


Arapça bir kelime olan "mâl" kelimesi kısaca sahip olunan, elde edilmek istenen her şey manasına gelmektedir (el-Mu'cemü'l-vasît). Öte yandan kelimenin tam da insanın tabiatına işaret eden başka bir anlamı daha vardır. Şöyle ki Arapça'da "mâle" bir şeye meyletmek anlamını içerir. Bu bağlamda "mâl", insanın kendisine meylettiği, enerjisini uğrunda sarf ettiği, kavuşmayı arzuladığı şeydir (el-Mu'cemü'l-fukahâ).

İnsanın böyle meylettiği, zaaf gösterdiği mal hakkında İslâm'ın oluşturduğu bir ahlâk vardır. Bu ahlâka göre öncelikle malın helal olanı tercih edilmeli (Mâide 5/ 88), başkasının malı haksızlıkla yenmemeli (Bakara 2/ 188), cimrilik etmeyip (Âl-i İmrân 3/ 180) gösterişsiz infak edilmeli (Bakara 2/ 264), kontrol edemeyene verilerek ziyan edilmemeli (Nisâ 4/ 5), bir cihad vasıtası olarak kullanılmalı (Tevbe 9/ 41), imtihan vesilesi olduğu unutulmamalı, (Enfal 8/ 28) ve tüm bunları yapabilmek için de en önemlisi mal, Allah'tan fazla sevilmemelidir (Teğâbun 64/ 15). Zira en nihayetinde yerde ve gökte olanların tümünün sahibi odur (Nûr 24/ 42).

"Mallarınız ve çocuklarınız sizin için ancak bir imtihandır; büyük mükâfat ise Allah’ın katındadır." (Teğâbun 64/ 15)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder