Salgının gölge düşürdüğü 2021 Ramazan'ında 9 farklı ülke ile yaptığımız "İslam Dünyasında Ramazan Söyleşileri"nin Avustralya ayağını Sidney Bonnyrigg Camii İmam-Hatibi sn. Yasin GÜNGÖR hocamızla gerçekleştirdik. Öncelikle kendilerine söyleşi teklifimizi kabul ettikleri için teşekkür ederim.
Avustralya gibi aslında bize çok uzak, hatta farklı bir kıtada bulunan ülkelerde Müslümanların, daha özelde ise Türklerin yaşayabileceğini pek düşünemeyebiliyoruz. Bu söyleşilerden bir tanesini Avustralya'ya ayırmamızın en temel sebeplerinden biri de zaten bu: Orada da kardeşlerimizin yaşıyor ve İslam'ı yaşatıyor olmaları. Şimdi onların durumlarından Yasin GÜNGÖR hocamızın bilgilendirmeleriyle daha yakından haberdar olacağız.
(Diğer söyleşiler için lütfen tıklayınız: Bosna Hersek, Japonya, Gümülcine, Mısır, Doğu Türkistan, Almanya, Avustralya, Arnavutluk, Kırcaali)
1. Hocam, dilerseniz sorularımızın öncesinde söyleşimize sizi tanımakla başlayalım. Kimdir Yasin GÜNGÖR hoca?
![]() |
Bonnyrigg C. İ. Hatibi Yasin GÜNGÖR |
Ben Yasin Güngör. Şu anda Avustralya Sidney’de Bonnyrigg Camiinde yurtdışı görevindeyim. Buraya gelmeden önce Mersin’de Vaiz olarak görev yapıyordum. Evliyim. Üç kızım var. Buradaki hizmet yılımızın üçüncü yılındayız. Yani Yasin GÜNGÖR hoca asıl görevi Vaizlik olan, fakat hali hazırda yurt dışı görevinde bulunan bir din görevlisidir.
2. Hocam, Avustralya'da Müslüman olmak nasıl bir duygu? Orada ne kadar Türk yaşıyor? Bir Müslüman olarak yabancı bir ülkede yaşadığınızı çok hissediyor musunuz?
Biliyorsunuz Avustralya dünyanın öbür ucu. Aslında burada Türklerin bulunduğunu bile pek fazla kimse bilmez. Bizim insanımız farklı bir ülkeye çalışmak için gidecek olsa genelde tercih edeceği ülkeler Avrupa ülkeleri gibi Türkiye’ye yakın ülkeler oluyor. Bizse güney yarım küredeyiz. Türkiye ile aramızda tam 7 saatlik bir zaman farkı var. Yani Türkiye’den 7 saat ilerdeyiz. Bu açıdan ilk oruca biz başlıyoruz, ilk bayramı dada biz yapacağız inşallah. Bu vesileyle öncelikle bizlere böyle bir fırsat verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Bu söyleşi sayesinde gurbet diyarının sesi oluyor, kardeşlerimizle iletim kurmamıza olanak sağlıyorsunuz.
Avustralya’da Müslümanların 80-90 yıllık bir geçmişi var. İlk olarak Afganlı Müslümanlar geliyorlar buraya. Hatta buradaki develeri de ilk onlar getiriyorlar ülkeye. Malum geçen yıl aşırı kuraklıklardan dolayı develeri itlaf etmesiyle gündeme gelmişti burası. Yeri gelmişken ona da kısa bir açıklama yapayım isterseniz. Ülke genelinde topyekün bir deve katliamı şeklinde gerçekleşmedi olay. Maalesef basın biliyorsunuz ki bazı şeyleri gereğinden fazla abartıyor. Öldürülen develer yerleşim yerlerine kadar inen vahşi develerdi. Buraya Türklerin gelişi ise 1960-1970’li yıllarda gerçekleşiyor. Önce vatandaşlarımız buraya iki ülke arasında gerçekleşen ekonomik iş birliği anlaşması kapsamında işçi olarak geliyorlar. Yani burada yarım asrı aşan bir tarihe sahibiz. İlk gelen kafiledekiler tabiî olarak dil bilmiyorlar. Buna bağlı olarak epeyce bir sıkıntı çekiyorlar önceleri. Geliş amaçları bir iki yıl burada çalışmak, biraz birikim yapıp köye dönünce de bir traktör alacak kadar paraya sahip olmakmış. Ama neredeyse tüm gurbet hikayelerinde olduğu gibi 50 yılı aşkındır hala buradalar. İşte bu da bir kez daha gösteriyor ki sen bir plan yaparsın ama Allah’ın senin hakkında ne takdir ettiğini bilemezsin. Buradaki Türklere de uzun süre burada kalmak takdir edilmiş.
![]() |
Sidney Bonnyrigg Camii |
Genel olarak ülkede çok güzel bir özgürlük ortamı var. Herkes birbirine çok saygılı. Kimse kimsenin yaşantısına, dinine kesinlikle karışmıyor. Böyle bir dertleri ve gündemleri yok. Avrupa’nın aksine İslamofobi diye bir şey hiç yok diyebilirim. Burası tam anlamıyla bir özgürlükler ülkesi. Bu yüzden Müslüman olmamız sebebiyle herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmıyoruz.
3. Salgınla birlikte oradaki Müslümanların hayatında neler değişti? Salgın öncesi/ sonrası Avustralya'da Ramazan ve bayramlar nasıl geçiyor?
Salgın dönemi başladığında ülkede sıkı tedbirler alındı. Yurtdışından girişler yasaklandı. Giden vatandaşlarından bile 1 yıldır gelemeyen var. Biz tevafuk 2019 Aralık sonu gibi 20 günlük bir Umre düzenlemiştik. Umremiz biraz özel idi. Özel derken Kudüs bağlantılı bir umre organize etmiştik. Üç mübarek mescitte üç Cuma namazı hedeflemiştik. Hamdolsun Rabbim lutfetti. Dolu dolu bir umre ziyareti oldu bizim açımızdan. 2020 Ocak 6 gibi umremiz bitti. Türkiye’ye bir grup gidip tatilimizi, sıla-i rahimimizi yapıp öyle Avustralya’ya dönmeyi planlamıştık. Diğer grubumuz da Medine’den direkt Sidney’e dönmüştü. Biz Türkiye’de bir aylık iznimizi de kullandık. Şubat 5 gibi buraya döndük. Salgın yeni yeni başlamıştı. Havaalanında ateş ölçümü gibi tedbirler alınmaya başlanmıştı. Zaten bir ay sonra da hemen ülkenin giriş ve çıkışlarına yasak kondu. Nisan gibi burada “lockdown” dedikleri tam kapanma oldu. Camiler tamamıyla ibadete kapatıldı. Vakit namazları ve Cuma’nın cemaatle kılınmasına ara verildi. Sonra tabiî Ramazan geldi. Her sene büyük bir coşkuyla geçen Ramazan tüm bunların gölgesinde maalesef geçen yıl çok buruk geçti. Meğer camiler yurtdışında ne kadar önemli imiş, toplumun kalbi imiş onu görmüş olduk. Ama hamdolsun bizler krizi fırsata dönüştürdük. Madem bu yıl cemaatimiz camilerimize gelemiyor, o halde biz onların evlerine gidelim, konuk olalım dedik. “Ramazan Coşkusunu Evlerinize Getiriyoruz” adlı bir proje geliştirdik. Gerek Türkiye’den gerekse yurtdışında seçkin hocalarımızı, ilim adamlarımızı, sanatçılarımızı, sesi güzel kârilerimizi toplumumuz ile canlı yayın aracılığı ile buluşturduk. Bu kapsamda 80’e yakın hocamız misafirimiz oldu. YouTube kanalımızdan ve camimizin Facebook sayfasından canlı yayınladığımız bu programlar ilgi ile takip edildi ve halkımızın teveccühüne mazhar oldu. Böylelikle Ramazan coşkusunun bir nebze de olsa evlerde hissedilmesine katkı sağlamış olduk. Cemaatimizden gerek yayın esnasında gerekse de gün içerisinde arama ve mesajlar ile çok güzel dönütler aldık. 5-6 ay sonra Sidney’de Camiler yeniden açıldı. Melbourne kentinde biraz daha ağır önlemler alınmıştı. Hatırlıyorum, onlar bizden 8-9 ay sonra camilerine ancak kavuşabildiler.
Hali hazırda halkın da alınan tedbirlere sıkıca uymasıyla yurtdışından uçuşlara başlandı. Fakat gelen kişiler kimse ile temas ettirilmeden 14 günlük mecburi karantina sürecine alınıyorlar. Bunun için özel oteller ayarlanmış durumda. Oralarda da tedbirler çok sıkı. Gelenler karantina bitince son kez testleri yapılıp öyle evlerine gönderiliyorlar. Şunu söyleyeyim, şu an Avustralya’da her şey kontrol altında. Camiler açık. Maske takma zorunluluğu yok. Ülkede tek bir vaka bile görülmüyor. Maşallah diyelim.
Camilerimiz şu an açık. Teravihlerimiz başta olmak üzere tüm vakitlerde camilerde ibadet edebiliyoruz. Ramazan ayrı bir güzel burada. Cemaatimizden bazıları bizim de teşvikimiz ile evlerinde çocuklar için özel Ramazan köşesi hazırlıyorlar. Evlerini Ramazan için süslüyorlar. Çocukların yarım gün dahi olsa tekne orucu tutmalarını ve iftar anında ödüllendirilmelerini teşvik ediyoruz. Bizler de camimizde Ramazan’da bir akşam “Çocuk İftarı” adlı özel bir çalışma yapıyoruz. O günkü konuklarımız sadece çocuklarımız oluyor. Camimiz baştan ayağa süsleniyor. Onlara özel menüler hazırlanıyor. Hep birlikte yarışmalar ve çeşitli programlar yapıyoruz. Tüm bunların sonunda kendilerine Osmanlı geleneği olan, “Diş Kirası” diye tarif edilen, özel zarflar içerisine konulmuş harçlık ve özel hediyeler takdim ediyoruz. O akşam cami bahçemize şişme oyun parkurları kuruyoruz. Unutamayacakları bir akşam oluyor anlayacağınız. Aileler de çok memnun kalıyorlar bu etkinlikten.
4. Gayrimüslimlerin Ramazan’da ve sâir zamanlarda size yaklaşımları nasıl? Saygı duyuyorlar mı, size nasıl davranıyorlar? Bu çerçevede bulunduğunuz bölge itibariyle ibadetlerinizi yapmakta problem yaşıyor musunuz?
Ülke olarak herkes özgürce yaşıyor başta da belirttiğim gibi. Biz burada gayrimüslim komşularımızı da iftarlarımıza davet ediyoruz. Kendi kültürümüzü, dinimizi onlara tanıtıyoruz. İslam’a ve geleneklerimize ilgili olduklarını belirtebilirim. Geldiğimizden beri 10 kişiden fazla insan elhamdülillah Müslüman oldu. Onların kelime-i şehadet getirmelerine şahitlik etmek muhteşem bir duygu, anlatamam. Rabbim bu ana şahitlik etmeyi sizlere de nasip eylesin inşallah.
5. Avustralya'da din hizmeti sunan hangi kurumlar var ve Bonnyrigg Mosque olarak vatandaşlara yönelik ne gibi faaliyetleriniz oluyor? Yine Ramazan öncesi ve sonrası şeklinde bir değerlendirme yapabilir misiniz?
Burada Din Hizmetlerini yürüten iki adet “İdari ve Sosyal İşler Ataşeliği” var. Başkonsolosluk koordinesinde çalışıyorlar. Sidney ve Melbourne’de bulunuyorlar. Bunlara bağlı Türk camileri var. Camiler genelde burada “Türk İslam Kültür Derneği” şeklinde örgütlenmiştir. Söz konusu dernekler Avustralya hükümetince tanınan, resmi ve saygın kurumlar olarak çalışıyorlar. Türkiye’den 4-5 yılda bir din görevlisi talep ediyorlar. Her birinin görevliler için özel eşyalı lojmanları var. Buraya gelip görev yapacak olan hocaefendilerin ve ailesinin sağlık sigortası ve uçak masraflarını adı geçen dernekler karşılıyor. Buradaki Müslümanlar gerçekten hocalarına çok büyük değer veriyorlar. Kendilerinden razı ve gayet memnunuz. Allah da onlardan razı olsun.
![]() |
Öğrenciler |
Bendeniz eşim ile birlikte görev yapıyorum burada. O da Diyanet’e bağlı resmi Kur’an Kursu Öğreticisi olarak görev yapıyor. Salgın döneminde bizler tüm çalışmalarımızı asla ara vermeden, online olarak devam ettirdik. Camiler yeniden ibadete açılınca kurslarımız, sohbetlerimiz, etkinliklerimiz kaldığı yerden devam etti. Cemaatimizi çok özlemiştik. Özellikle camide saf tutup namaz kılmanın kıymetini bu süreçte daha iyi anladık. 120’yi aşkın Öğrencimiz var kurslarımıza devam eden. Haftanın altı günü camimizde devam eden birçok etkinlik var. Etkinliklerimize Kur’an kurslarımız (yetişkin kadın-erkekler, gençler, çocuklar vb. şeklinde gruplar halinde), haftalık sohbetlerimiz (Türkçe ve İngilizce olarak), aile okulu seminerlerimiz, aylık sabah namazı buluşmalarımız, aylık kahvaltılı aile buluşmalarımız, cami dışı piknik, gezi vb. aktivitelerimiz şeklinde yoğun bir tempo ile devam ediyoruz. Camimizin hem Facebook hem de İnstagram hesaplarından yapılan faaliyetlere bakabilirsiniz (Bonnyrigg Mosque yazarsanız çıkar.).
6. Son olarak ben Türkiye'den sizlere kardeşlerimizin selamlarını iletiyorum. Sizin Türkiye'deki Müslümanlara iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Bizlere böyle bir fırsat verdiğiniz için sizlere tekrar teşekkür ediyorum. Cennet vatanımıza buradan kucak dolusu selam, sevgi ve muhabbetlerimizi gönderiyoruz. Allah’a emanet olun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder