Zaman zaman fetva hattımıza gelen soruları buradan paylaşıp vatandaşlarımızın neleri merak ettiğine değinecek, dilim döndüğünce de bazılarına herkesin anlayacağı şekilde cevaplar vermeye/sebepleri ve sonuçları hakkında değerlendirmeler yapmaya çalışacağım.
Bismillâh.
Bugün fetva nöbetindeydim. En çok soru mealcilik ve hadis karşıtlığı üzerine geliyor. En son birine, "Kur'an'ın manasını merak ediyorsanız yalnız mealle yetinmek olmaz, tefsir de okumalısınız." dedim. "Hocam tefsirlere pek güvenemiyorum." dedi. Arapça bile bilmiyor bu vatandaş. Anlattım, bu işlerin yıllar alacağını, altyapı istediğini, hatta müftülüğe davet ettim. Ne kadar anlaştık bilemiyorum...
İnternet vasıtasıyla zararlı görüşlerin ülkenin her yanına yayılması sandığımızdan çok daha hızlı oluyor ve sandığımızdan çok daha kötü sonuçlar doğuruyor. Bu insanlara akıl verenler onlara çok büyük kötülük yapıyor. Kendileri az çok Kur'an'ı anlıyor ve kitlelerini de yalın olarak Kur'an'ı anlamaya davet ediyorlar. Fakat işin sonu böyle hüsran oluyor. Bir sürü tartışmalı konuyu görünce sudan çıkmış balığa dönüyorlar; kalp başka söylüyor, kafa başka. Çok yazık.
Yapılan tam olarak âvâmın yalnızlaştırılıp rehbersiz bırakılması. Bu yapılırken de âvâm, aslında âlim olduğuna inandırılıyor. Bizim millet buna nasıl kandı, üzerinde uzun uzun düşünmemiz gerekiyor.
Bugün gelen diğer sorulardan bazıları:
-"Hanımım namaz kılmıyor, beni de dinlemiyor. 'Namaz kıl' dediğimde 'beni dinden soğutuyorsun' diyor, ne yapayım?"
-"Eşcinsel olan kâfir olur mu?"
-"Dağda nöbet tutuyoruz, su bulamıyoruz. Bu yüzden kar suyuyla abdest alıp ibadetlerimizi yapmaya çalışıyoruz. Bu şekilde ibadetimiz kabul olur mu?"
-"Gümüşsuyu içmek caiz midir?"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder