14 Ekim 2021 Perşembe

Vefâ Şehrinin Sultanı


Vefâ şehrinin sultanı Efendimiz (s.a.s.) doğumunda kendisini ilk olarak emziren Ebû Leheb'in cariyesi Süveybe'yi hiç unutmamıştı. Öyle ki Mekke'de iken onu sıklıkla ziyaret etmiş ve ona ikramlarda bulunmuştu. Hatta hicret ettikten sonra Medine'den ona yiyecek göndermeye devam etmiş, Mekke fethedildiğinde de bu kadının durumunu sormuş ve vefat ettiğini öğrenmişti.

Bir başka vefâ örneği olarak Efendimiz (s.a.s.), bir kıtlık yılında kendisine müracaat eden sütannesi Halime'yi (r.anhâ) son derece hürmetle karşılayıp ona kırk koyun, çeşitli hediyeler ve üzerine binebileceği bir de deve vermişti. Efendimiz'in (s.a.s.) bu cömert ve vefâ yüklü tavrına karşın Halime (r.anhâ) annemiz Efendimiz'e (s.a.s) dönerek "Ey Muhammed (s.a.s.), küçükken de çok güzeldin, şimdi de çok güzelsin." demiştir. Mekke fethinde Efendimiz (s.a.s.) sütannesi Halime hanımın kız kardeşini görünce ona sütannesini sormuş, vefat ettiğini öğrenince ağlamıştı. Ardından sütteyzesine izzet-i ikramda bulunmuş ve ona iki yüz dirhem para verilmesini emretmişti. Kadıncağız bu ince davranış karşısında "Sen küçükken de büyükken de güzel kefil olunan, bakılansın." demişti.

Efendimiz (s.a.s.) dadısı Ümmü Eymen'e de vefâkâr davranmış, onu gördükçe "Ümmü Eymen, ehl-i beytimin hatırası! Benim annem, annemden sonraki annem." demiştir. Buna ilaveten kendisine çok büyük bir sevgi ve saygı göstermiş, omuz atkısını altına serip üzerine oturtmuş, bir dileği varsa hemen yerine getirmiştir.

Hz. Ebubekir'in (r.a.) O (s.a.s.) vefat ettiğinde yüzüne son kez bakıp sarf ettiği şu sözler Efendimiz'i (s.a.s.) ne de güzel özetlemektedir: "Yâ Resûlullah, sağlığında da çok güzeldin, ölürken de çok güzelsin."

Allah bizi O'na (s.a.s.) layık ümmet eylesin.
...
"Güneş güzel yüzünden parlaklık aldı ey Gül,
Acep hayrân olmadan hangi göz bakar sana?
Tebessümün ayların, zührenin sevincidir,
Nice hasret çekmede bu bülbül-i zâr sana.
Yûsuf senin dalında çiğ tanesidir sanki,
Dîvâne kesilir göz, etse bir nazar sana.
Fazlının eteğine akıllar erişemez,
Eli kalem tutanlar övgüler yazar sana.
Hâk-i pâyine sürsem bir kerecik yüzümü,
Bende olan sermaye hasret, intizâr sana..."

*Hâk-i pây: Ayağının tozu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder