23 Eylül 2021 Perşembe

Sizin Ameliniz Size


Bir tebliğcinin en iyi bilmesi gereken şeylerden biri, herkesi doğru yola sevk edemeyeceği gerçeğidir. Eğer bunu bilirse kendi istidâdınca anlatır, tebliğ eder, karşı taraftan "inkârcı" bir cevap geldiğinde de enerjisini daha layık kimselere harcar; moralini asla bozmaz, orada takılıp kalmaz. Yok, bilmezse didinir durur, hem kendini hem de karşıdakileri tüketir ve bir süre sonra yaptığı işten dahi soğuyabilir.

Allah Yûnus suresi 41-43. ayetlerde Efendimiz'e (s.a.s.) ve O'nun (s.a.s.) şahsında bizlere bu gibi durumlarda nasıl davranmamız gerektiğini şöyle öğretiyor:

"Seni yalanlamaya kalkışırlarsa şöyle de: 'Benim amelim bana, sizin ameliniz size aittir. Siz benim yaptığımdan sorumlu değilsiniz, ben de sizin yaptığınızdan sorumlu değilim.' İçlerinde seni dinleyenler de var; ama sağırlara -üstelik akıllarını da işletmiyorlarsa- gerçeği sen mi duyuracaksın? Onların arasında sana bakanlar da var; ama eğer görmüyorlarsa körlere doğru yolu sen mi göstereceksin?"

Öte yandan bu tavrı bir noktadan sonra sergileyebilmek, İslâm'ın izzetini korumak için de bir gerekliliktir. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder