Ülkemizde belli bir kesim var, bırakın yağmuru, Allah izin verse de ağaçlar ormandan koşa koşa kaçsalar "ne var bunda, zaten kaçacaklardı" derler. Böyleleri asla inanmayacakları için zannımca onlara laf anlatmaya çalışmakla kendimizi yormamamız gerekiyor. Böylelerine bakıp küfrün nasıl bir karanlık olduğunu anlayalım, yeter.
Biliyorsunuz, Arapçada tohumu attıktan sonra toprağı örttüğü için çiftçiye "örten/ gizleyen" manasında "kâfir" denir. Hakkı inkâr eden anlamındaki kâfir de tıpkı böyledir; o da daima hakkı, hakikati örter. Ne delil getirirseniz getirin, onun en bariz özelliği tüm delilleri bir şekilde örtüp görmezden gelebilmesidir.
Yani gözü var görmez, kulağı işitmez, kalbi hissetmez, iflah olmaz bir inkârcılıktır bu. Allah böylelerinin şerrinden nefsimizi ve neslimizi korusun.
"İnkâr edenleri uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir, asla iman etmezler." (Bakara 2/ 6)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder