Elimizden geleni yaptıktan bir cümle dökülür genelde dilimizden "bundan sonrası artık takdir-i ilâhî". Bu bir cümle bize düşenin kendi görevlerimizi yapmak olduğunu, âkıbetimiz hakkındaki nihâî tasarruf yetkisinin ise yalnız ve yalnız Allah'a ait olduğunu öğütleyerek muhtemel tüm sonuçlara hazırlar bizi. Böylece biliriz ki hükmü verecek olan O'dur, doğacak sonuçlarla ilgili kendimizi boşa yıpratmaya hacet yoktur.
Tebliğde de böyle bir metod takip etmemiz gerektiğini unutmamalıyız. Çünkü "Bize düşen ancak açıkça tebliğ etmektir." (Yâsîn 36/ 17). Bundan sonrası tebliğ edilenin vazifesidir. Dilerse nasihati tutar, amel eder, dilerse de etmez ve ahiretteki cezayı göze alır.
Yûnus suresi 99-109. ayetler bu açıdan üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken ayetlerdendir. Bu kısımda özetle hidâyet ve dalâletin Allah'ın yed-i kudretinde olduğu, biz ne yaparsak yapalım Allah dilemedikçe hiç kimsenin imana gelemeyeceği, böyle kimselerin zaten yerde ve gökteki apaçık ayetlere baksalar bile (yaptıkları fenalıklardan dolayı) Allah'ın yüceliğini kavrayıp iman edemeyecekleri anlatılır. İşte böyle inkârcılara karşı son söz olarak da özetle "Ben mü'minlerden olmakla emrolundum, size uyamam. Aman siz de müşrik olmayın! Size bir fayda ya da zarar veremeyen şeylere tapmayın! Yoksa zalimlerden olursunuz." denmesi tavsiye edilir.
Bugün dünyada "Pastafaryanizm" adında bir inanç olduğu ve bu inanç sahiplerinin uçan spagettiye taptıkları düşünülürse şayet, hidâyet işinin kul işi değil Allah işi olduğu yakînen anlaşılacaktır. Öyleyse biz üzerimize düşeni yapalım, insanların seçimleri hakkında tasa etmeden dini lâyık-ı veçhile güzelce anlatıp yaşayarak örnek olalım ve son kertede de "takdir-i ilâhî" faktörünü ıskalamayalım. Yoksa "neden bu insanlar hala iman etmiyor" diye kendimizi paralar dururuz.
"De ki: 'Ey insanlar! Eğer benim dinim hakkında şüpheniz varsa bilin ki ben sizin Allah’ı bırakıp da taptıklarınıza tapmam. Ben ancak, sizin hayatınızı sona erdirecek olan Allah’a kulluk ederim. Bana mü'minlerden olmam emredildi. Ve bana 'Yüzünü hak dine çevir, sakın müşriklerden olma!' buyuruldu. Allah’ı bırakıp sana yararı da zararı da olmayan varlıklara tapma. Bunu yaparsan, kuşkusuz kendine yazık edenlerden olursun!" (Yûnus 10/ 104-106)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder