21 Kasım 2022 Pazartesi

Emel ve Ecel


Buhârî'de geçen bir hadise göre efendimiz (s.a.s.) bir gün yere bir çizgi çiziyor. "Bakın bu insandır." diyor. Onun yanına bir çizgi daha çiziyor. "Bu da onun emelidir." diyor. En geriye bir çizgi daha çizip "Bu ise ecelidir." diyor.

Sonra da "İşte insan emelinin peşinde koşarken eceli de onun peşinde koşar ve bir gün onu yakalar." buyuruyor. (Buhârî, Rikak, 4)

Emel ve ecel.

Dünyalık arzular, hedefler, planlar emeldir. İnsan bu emellere koşarken ecelini unutursa gafil avlanır ve ölüme hazırlıksız yakalanır.

Öyleyse eceli bir an olsun akıldan çıkarmamalıyız.

"Gözüm nuru, yalan dünyada imkân-ı bekâ (sürekli kalmak) yoktur.

Yalan dünyaya aldanmak kadar vâzıh (açık) hatâ yoktur."

10 Kasım 2022 Perşembe

Severken


Bir müslüman severken iki şeye dikkat etmelidir. Birincisi: Sevdiğim kişiye her şeyimi vermeye hazır mıyım? İkincisi: Sevdiğim kişiyle hesap görüldükten sonra aynı yere gitmeye razı mıyım?

Birincisini açıklayacak olursak; efendimizin (s.a.s.) bize öğrettiğine göre yumruk kadar olan kalbimiz vücudun en kritik organıdır ve koca bir beden onun durumuna tabi olur. O iyiyse tüm beden iyidir, hastalıklıysa tüm beden bu hastalıktan etkilenir (Buhârî, Îmân, 39). Hem madden hem manen durum böyledir. Bu sebeple insan kalbini kime bağlıyorsa beyniyle, bedeniyle, ruhuyla onun esiri olur. Bu esaret sonucunda yanlışıyla, doğrusuyla onu sever ve hayranı olur; kusurlarını göremeyecek kadar körleşir.

İkincisi; "Kişi sevdiğiyle beraberdir." (Buhârî, Edeb 96). Bu da hem dünyada hem ahirette böyledir. Çünkü birini severseniz dünyada onun yaptıklarını yapar, onun gibi yaşar, onun onayladıklarını onaylar, reddettiklerini reddedersiniz. Bunun neticesinde ahirette onun gittiği yere gidersiniz. Yani insan birini severken  iki kere düşünmelidir.

Allah bize sevdiklerini sevdirsin. Sevmediklerinin muhabbeti gönlümüzde varsa onu da def eylesin.