Müslüman olmamızın bir gereği olarak batılla mücadele konusunda hepimiz kendimizi sorumlu hissediyoruz, hissetmeliyiz de. Günümüz şartlarında da batılla mücadelenin kapsamını büyük oranda sosyal medyaya hasretmiş durumdayız. Daha doğrusu sevinçlerimizi, üzüntülerimizi, hatta eşle dostla paylaşmadıklarımızı bile burada paylaşmaya alıştığımız için cihadımızı da buraya taşıdık gibi gözüküyor. Hepimizin samimâne, hâlisâne bir çaba içinde olduğumuz varsayımıyla konuşacak olursak dahi bize acilen bir "sosyal medyada batılla mücadele rehberi" gerekiyor. Çünkü kaş yapayım derken göz çıkaranlarımızın sayısı gün geçtikçe artıyor.
Benim böyle dört başı mamur bir rehber yazabilecek yetkinliğim yok doğrusu. Fakat batılla mücadelenin zedelediğimiz, yıprattığımız, şanına halel getirdiğimiz iki noktası olduğunu düşünüyorum: Birincisi batıldan sakınmamak, ikincisi de batılı tasvir, yani batılın görünürlüğünü artırmak.
1. Batıldan sakınmamak
Başlarken batılla topyekûn mücadelede kendimizi sorumlu hissetmemiz gerektiğini söylemiştik. Fakat bu herkesin her meseleyle ilgileneceği şeklinde anlaşılmamalı. Zira mümin kendisini zihnen, kalben, ahlaken batılın yıkıcı zararlarından koruyabilecek kabiliyette değilse -ki bu kabiliyet ancak temeli sağlam bir dinî eğitim ve öğrenilenlerin hayata tatbiki ile edinilebilir- mümkün mertebe batılın semtine dahi uğramaması onun için en sıkıntısız tutum olacaktır. Çünkü batılın çürütücü bir özelliği vardır; tıpkı bir tane çürük elmanın bir sepet sağlam elmayı çürütebildiği gibi. Bu yüzden çürümemek için çürük olandan uzak durmak gereklidir.
Ne var ki şimdilerde örneğin deizm, ateizm gibi kelâmî konulara vukufiyet isteyen meselelerle dahi "rehbersiz bir şekilde" yüzleşmeye kalkıyoruz ve batıldan sakınmak ilkesini ıskalıyoruz. Bu hususlara ilişkin malûmat edinmek isteniliyorsa şayet, bu yola asla alanın uzmanı bir ilim adamının rehberliği olmadan çıkılmaması gerektiği bilinmelidir. Bu nitelikte bir rehberin daima bir telefon kadar yakınınızda olması gereklidir. Çünkü batılla bu türlü mücadele yolu engebelidir, meşakkatlidir. Zaman zaman tıkanır ve bazen o yolu tek başımıza açacak gücü kendimizde bulamayıp ya başkasından yardım alma ihtiyacı duyarsınız, ya da yol hiç açılmayacak zannedip tarîk-i müstakimden çıkarak başka yollara saparsınız...
2. Batılı tasvir etmek
Sosyal medyada batılla mücadele ederken öyle bir faul yapıyoruz ki adeta bu faul penaltıya dönüşüyor ve karşı kaleye gol atmak isterken golü kendi kalemizde görüveriyoruz. Bu faul batılı görünür kılmak faulüdür.
Mücadele ettiği şeyi şöhrete kavuşturmak günümüz insanının en büyük açmazlarından bir tanesi. Sözüm ona batıl bir fikirle mücadele ederken bu mücadele bir noktada öyle bir hal alıyor ki adeta zevâlini murâd ettiğimiz fikrin reklamını yapıp müntesiplerinin artmasına sebebiyet veriyoruz. Yahut özellikle gayr-i ahlâki bir durumu eleştirirken o durumu boy boy fotoğraflarla izah etme yoluna gidiyor ve komik bir şekilde gösterdiğimiz şeyin haram olduğunu söylüyoruz. Bu ise hem bizi görüntülenmesi dinimizce haram olan bir görüntünün dağıtıcısı konumuna getiriyor hem de onu görüntüleyenleri günaha sokup ahlaksızlığın dolaşımda tutulmasına sebep oluyor.
Sonuç
Sonuç olarak şunu bilmeliyiz ki batılla mücadeleye fikrî anlamda istidadı olmayan bir kişi bu mücadeleye madden, yani zenginliğiyle ya da manen, yani dualarıyla farklı şekillerde destek verme yollarını seçmeli. Yoksa batılı bitireceğim diye onu gözler önüne serip farkındalık oluşturmamalı. Hele hele görüntülenmesi haram olan görselleri hangi amaçla olursa olsun asla paylaşmamalı.
Yazımızı çok sevdiğim şu duayla bitirelim:
"Allah bizleri hakkı hak bilip hakka bağlanan, batılı da batıl bilip ondan uzaklaşan kullarından eylesin."
Amin. Kaleminize sağlık değerli hocam.
YanıtlaSilEyvallah Emirhan hocam.
YanıtlaSil