Kuşlar
Şimdilerde geçim kaygımız dünyanın genelindeki olumsuz gelişmelerle iyiden iyiye arttı. Bir yandan da kuşlar başımızın üzerinde her gün uçuyorlar. Ancak onların hatırlatması gereken iki temel şeyi pek hatırlıyor gibi görünmüyoruz: Tevekkül ve teslimiyeti. Bu iki kavramı yeniden içselleştirsek belki de hem dünyalık rızkımız görülecek hem de ahiretimizi yapacağız.
Zira Resûlullah (s.a.s.) "Eğer siz gereği gibi Allah'a tevekkül etmiş olsaydınız tıpkı sabahleyin kursakları boş olarak çıkıp akşam doymuş bir şekilde dönen kuşların rızıklandırıldığı gibi rızıklandırılırdınız." buyuruyor. (Tirmizî, Zühd, 33)
Bir diğer hadislerinde de "Cennete bir kavim girecektir ki yürekleri kuş yüreği gibidir." derken, İmam Müslim (r.a.) buradaki kuş yüreklilerin işlerini Allah'a havale eden, ona güvenen, onun takdiri karşısında içi kuş gibi hafif ve rahat olan, teslimiyet, tevekkül ehli kimseler olduğunu söylüyor. (Müslim, Cennet, 2840)
Yani ibretle bakınca insan kuşlardan bile bir şeyler öğrenebiliyor. Hatta onlar sayesinde iki dünyasını kurtarıyor.
Marketler
Ne dersiniz; belki de kıtlık varmış gibi marketleri dolduran, her şeyden şuursuzca üçer beşer alıp piyasayı daha da bozan herkesin şimdilerde kuşlara biraz da böyle bakması gerekmez mi? Neden bir kuş kadar olsun Allah'a güvenmiyoruz? Onun rızkımıza kefil olduğunu (Hud 11/6) bilmiyor muyuz?
Unutmayalım: Nice canlılar vardır ki tıpkı kuşlar gibi yiyeceklerini yanlarında taşımazlar, biriktirmezler de. Ama Allah günlük olarak onlara bakıp karınlarını doyurur. Demek ki biz de kendisine hakkıyla kulluk eder, güvenirsek bizi de darda komaz, zayi etmez.
Madem öyle, ona layıkıyla tevekkül etmeye bakalım. Kuşlar gibi. Özellikle tevekkülün daha bir kıymetlenip anlam kazandığı şu zor zamanlarda.
"Nice canlı vardır ki rızkını sırtında taşımaz. İşte onları da sizi de besleyip barındıran Allah’tır. O her şeyi işitir, her şeyi bilir." (Ankebût 29/60)
